Karanlığın Gündoğumu

27.03.2023


Sayın okuyucu,

    Sizin gibi değerli insanlara nasıl hitap etmem gerektiğini uzun süre düşündüm fakat bilirsiniz ki bazı samimiyetler nitelendirilemez. Elbet vardır yıllar önce tanıştığınız sıfatlandıramadığınız fakat oldukça çok sevdiğiniz kıymetli insanlar... Yada yıllardır duran değerli ama hiç kullanmadığınız, elbet bir gün kullanırım diye sakladığınız eşyalarınız. İşte böyle ıssız ama parlak bir konumdasınız benim için. Hayalini kurduğum en güzel anlardan birisi sizlerle konuşmak kimi zaman geldi kimse anlamadı yanımda yakınımda, bağırdım duymadılar...Senin de var değil mi böyle anın?? Sen dedim kabalık sayma lütfen siz dedikçe seninle paylaşmakta zorlanacağım anlar olduğunu hissettiğim için bir anda samimiyet kurdum.

    Boğuk, fulü anlar var acı çekip unutmak için dualar ettiğim. Mesela soğuk bir yüz, kısık gözlerle gülen son bakış, soğuk bir odada üzerindekileri çıkar diyen yada namaza diye çıkıp bana sarılmak için çağıran iğrenç insan gibi hep istiyorum hiçlikte yok olsun bu anılarım. Ama üzgünüm olmuyor. Belki de unutmak istemiyorum çünkü hayat sürprizler ile dolu yeni acılar, yeni tacizler, tecavüzler ve işin sonunda bir avuç toprağa sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlayışlar ile dolu.  

    Sanma hep içini karartcam, sanma hep karanlığımda kalacağız. Ben sevmem ki karanlığı ben gün ışığı severim. Ben gün doğumunun sancısını ardından sefasını sürmesini beklerim. Güneşinde gün içinde bir çok engeli çıkar. Ama ben hiç görmedim bugün çok bulut engeli çıktı diyip süresini bitirmeden saklanan bir güneş görmedim. Belki de hep bunu görmek için bekledim fakat olmayınca bunlar fark ediyorsun ki sen de gün içindesin süren gelmeden bulutlar canını sıktı diye ben gidiyorum diyemezsin. Bu düzeni bozmak senin hakkın değil. Sana kimse böyle bir cahil hakkı vermemiş... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TOHUMUN YAŞAM DÖNGÜSÜ